STANDART SÖZLEŞMELERİN GENEL İŞLEM KOŞULLARI YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Dünyadaki teknolojik gelişmelerle
birlikte standart sözleşmeler de hızla yaygınlaşmış ve bu sözleşmeler hukuk dünyasının
konuları haline gelmişlerdir. Standart sözleşme diğer adıyla TİP sözleşmeler; güçlü
tarafın, çoklu kişiye uygulamak için önceden hazırladığı sözleşmeler olarak
tanımlanmaktadır. Bu tür sözleşmelerde güçlü taraf, sözleşmeyi önceden
hazırlayan ve karşı tarafa dikte edendir. Zayıf taraf ise sözleşme koşullarını
hazırlama aşamasına katılma ve müzakere etme gibi bir şansı olmayan ve bu
şekilde sözleşmeyi imzalamak zorunda kalan taraftır. Önceden hazırlanan TİP sözleşmedeki
bu hükümler, hukukumuzda genel işlem koşulu (GİK) olarak tanımlanmaktadır.
Bu sözleşmelerin kullanımının yaygınlaşması ile zayıf tarafın güçlü taraf
karşısında korunması gereği doğmuş ve bu kapsamda tip (standart) sözleşmelerde yer alan genel işlem koşullarının geçerliliğinin bir takım şartlara bağlanması düşünülmüştür. Bu
düşüncenin sonucunda genel işlem Koşulları borçlar hukukunun alanına girmiştir. Borçlar Kanunumuzun 20 ve devamı maddelerinde de düzenleme alanı bulmuştur.
Genel
işlem koşulları, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki
benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı
tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir.
Bu
koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve
şekli, nitelendirmede önem taşımaz. Aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin
metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem
koşulu sayılmasını engellemez.
Genel
işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu
koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, tek
başına, onları genel işlem koşulu olmaktan çıkarmaz.
Borçlar
Kanunu 21. madde;
Karşı
tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına
girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu
koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme
imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları
yazılmamış sayılır.
Bu yasal düzenlemelere göre; Genel işlem koşulunun geçerli olabilmesi için sözleşmenin diğer tarafına bu hükümler hakkında ilgi verilmiş ve açıkça kabul edilmiş olması gerekmektedir. Öyle ki kanunun 20. maddesinin 3. fıkrasında "sözleşmede sözkonusu hükümlerin müzakere edildiğine dair kayıt konulması" dahi bu hükümleri genel işlem koşulu olmaktan çıkarmayacağı hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla sadece sözleşme sayfalarının imzalanmış olması, sözleşmedeki GİK mahiyetindeki hükümlerin kabul edildiği anlamına gelmemektedir. Yasaya göre bunların da açıkça kabul edilmiş olması gerekmektedir.
Tüm bu bilgiler ışığında tip sözleşmedeki genel işlem koşulu mahiyetindeki hükümler, kanunda belirtilen şartları karşılamadığı taktirde zayıf taraf için bağlayıcı olamayacak ve yazılmamış sayılacaktır.
Borçlar Kanunumuzdaki bu yasal düzenlemenin kişi yönünden incelendiğinde de 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu; genel işlem koşullarının uygulanması yönünde herhangi bir kişi ayrımı yapmadığı görülmektedir. Buna göre bu hükümler sözleşmeyi düzenleyen taraf tacir olsun veya olmasın herkese uygulanabilir. Bu konudaki Yargıtay içtihatlarında da genel işlem koşullarının “tacir olan - tacir olmayan” ayrımı yapılmaksızın herkese uygulanabileceğini hüküm altına almıştır.
Yargıtay 3. Hukuk
Dairesinin 2015/7901 E. ve 2016/4120 K. Sayılı ilamı;
''…………6098 sayılı TBK’nın uygulanması ile ilgili olarak kişi açısından bir sınırlama yapılmamıştır. Yani genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemeler tacirler yanından tacir olmayanlar için de uygulanabilecektir.'' Hükmünü içermektedir.
Av.
Özcan BAL / 2019